Bulutların üzerinde, inzivada
Uçsuz bucaksız bir sadelik ve sakinlik içinde, günlük telaşların çok uzaüınga ve değişen trendlerin asla ğeşinde değil! İç mimar Fırat Kurt’un imzasını taşıyan İzmir Karaburun’daki ev, Yunan stilinin kendine has dokusu içinde farklı bir yerden bizi selamlıyor.
Göz kamaştırıcı bir düzen, kalabalığın uzağından nasıl da gülümsüyor gibi görünüyor, değil mi? Adeta bir “yeniden başlama” heyecanının başlangıç noktası gibi… İzmir, Karaburun’da, turistik alanların uzağında ve dokunulmamış doğanın tam da ortasında beyaz boyalı sade bir ev… Çocukluk yıllarımızın resimlerinde yer verdiğimiz türden bir sadeliğe sahip… Minik bir masa, iki sandalye ve biraz da gölge…
İç Mimar Fırat Kurt, oldukça küçük bir alanda harikalar yaratmış. Hem de olabildiğince az ile yetinerek. Bu ev projesinin başlangıcında, iç mimari çalışmaların öncesinde ev tamamen bir renovasyon sürecinden geçmiş. Taş duvarlar korunmuş, tüm kapı, pencere, oturma alanları, asma kat, mutfak ve banyo yeniden tasarlanmış. Renovasyon süreci toplamda sekiz ay sürmüş. Bu sakin projeyi ise aynı sakinlikle özetliyor: “İçinde barındırdığı küçük detaylarla ferah hissettiren ilham verici bir mekan tasarlamaya çalıştım.” Greek House, adından da anlaşıldığı üzere komşu Yunanistan mimarisinden esinlenerek tasarlanan ve Ege’nin sempatik Yunan adası Santorini’deki evleri andıran minimalist ve organik şekillere sahip, tamamen beyaza bürünmüş bir stilde.
Evin metrakere olarak alanı çok küçük olduğu için gerekli yerlerde olabildiğince depo alanı bırakmaya çalışılmış. Merdiven altı ve mutfak tezgahının altındaki alanlarda olduğu gibi… Bu alana uygun olarak da evin tüm gereksinimlerini karşılayacak şekilde beyaz eşyalar, en küçük ölçülü alternatiflerinden tercih edilmiş. Evin içindeki tüm mobilyalar ile pencereler, kapılar, iç kepenkler ve tavan masif ağaçtan üretilmiş.
Hazırlayan GÖKÇE KARAMAN ÖNEMCİ
Fotoğraf YAŞAR TURANLI