‘Sanat sadece eser ile tarif edilecek bir kavram değil!’
Hem sanatsal üretimleri hem de kültür sanat dünyasına destekleriyle tanınan Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer ile sanat hayatı, Arnica Art Land ve markası hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Senur Hanım, sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz?
Aile şirketimiz olan Arnica’nın yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum. Ayrıca sektörümüzle ilgili çeşitli dernek ve kuruluşlarda başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği gibi görevlerim var. Lise çağlarımdan bu yana iş dünyasının içindeyim diyebilirim. Yeni şeyler öğrenmeye çok meraklıyım. Bu nedenle ilgimi çeken konularda eğitimler almayı çok seviyorum. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda uzun yıllardan bu yana çalışmalar yürütüyorum. Bir çırpıda aklıma gelenler böyle…
Sanatı çok seven ve sanata her daim destekte bulunan birisisiniz. Sanata olan ilginiz nasıl başladı?
Bu kısmı anlatmayı çok seviyorum. Ben babasının peşinden ayrılmayan bir kız çocuğuydum. O nedenle fabrikada da yanındaydım hep. Babam, estetik bakış açısına sahip bir mühendisti. Yeni ürün tasarlarken de hep sanatçılardan görüş alır, onlarla sohbet etmeyi severdi. Yurt dışına gittiğinde ünlü ressamların tablolarının reprodüksiyonlarını alır, fabrikada duvarlara astırırdı. Böylece bende de sanatsal bakış açısı hayatın içinde, doğal bir şekilde gelişti. Daha sonra üniversite yıllarında resim ve seramik dersleri aldım, böylece ilgim daha ileriye gittim.
Sumi-e alanında da çalışmalarınız bulunuyor. Sumi-e sanatına olan ilginiz nasıl başladı, bu alanda neler yaptınız? Hayatınızda bu sanat dalının önemi nedir?
Yurt dışı iş seyahatlerinde mutlaka o ülkenin sanatına, kültürüne yönelik araştırmalar yaparım, müze gezerim. 1990’lı yıllarda Tayvan’a yaptığımız iş gezisinde de bir sergiyi gezerken sumi-e tarzı bir eser ilgimi çekti. Tabii o zaman daha sumi-e sanatının ne olduğunu bilmiyordum. Orada iş yaptığımız kişilere sordum, onlardan bilgi aldım. Bana bu resim türüyle ilgili kaynak kitaplar gönderdiler. Sonra ilgim derinleştikçe gerçekten öğrenmek istedim bu sanatı ve Londra’da London Art College’da bitki illüstrasyonu ve sumi-e eğitimi aldım. Nisan 2012’den bu yana da Japonya’daki Nihon-shuji Kaligrafi Cemiyeti’ne devam ediyorum. Bu cemiyetin sumi-e eğitimini tamamlayarak “master” derecesinde diploma almaya hak kazandım. Ülkemizde, Çin’de ve Japonya’da birçok sergiye katıldım. Sumi-e sadeliği, yapım tekniğindeki kendine has özellikleri ile beni çok etkiliyor, hep söylediğim gibi ruhuma en yakın sanat…
Yönetim kurulu başkanlığı üstlendiğiniz Arnica ile 3 yıldır, farklı disiplinden sanatçıları bir araya getirdiğiniz Arnica Art Land sanat çalıştayları düzenliyorsunuz. Böyle bir projenin tohumları ne zaman ekildi, bu fark yaratan projenin fikri nasıl doğdu?
Arnica’nın İstanbul Avcılar’daki silolarını sanatsal objelere çevirmek istiyorduk. Yolumuz Denizhan Özer ile kesişti. O silolara heykeller yerleştirildi. Babamın adını sanatla yaşatmak istiyordum. Bu nedenle onun neredeyse kendi elleriyle yaptığı diyebileceğim, her taşında emeği bulunan Mersin Borcak Yaylası’ndaki yayla evimizin de içinde bulunduğu arazide doğanın içinde sanat yapılması fikri ile yola çıktık. Sanatın büyük kentlere sıkışmasını önlemeyi ve toplumda sanat okuryazarlığını artırmayı hedeflediğimiz bu proje, babamın ruhuna bir saygı duruşu niteliğinde oldu. Farklı tekniklerde eser üreten, farklı kuşaklardan sanatçıları buluşturduk üç yıldır.
Sanat çalıştaylarında geçirdiğiniz süreler boyunca deneyimlerinizden bahsedebilir misiniz?
Sanat, sadece eser ile tarif edilecek, sınırlı bir kavram değil. Çalıştaylarda sanatçıların kendi aralarındaki sohbetler, oluşan atmosfer çok etkileyici oluyor. Daha önceden tanışan ama uzun süredir görüşmemiş olanlar anılarını tazeliyor, yeni tanışıklıklar ile dostlukların temeli atılıyor. Ben üçüncü çalıştayda resim yaptığım için aynı zamanda bu süreci sanatçı olarak yaşama fırsatı buldum. Birlikteliğin gücü gerçekten çok güzeldi.
Önceki iki çalıştayı Mersin’de yapmıştınız. Bu yıl Bayburt’ta Fırat Neziroğlu küratörlüğünde Bayburt’ta Arnica Art Land’ı gerçekleştirdiniz. Peki neden Bayburt? Şehri tercih etmenizdeki faktörler neler oldu?
Sanatın toplumun her kesimine ulaşmasını hedefliyoruz. Sadece büyük kentlere sıkışan, belli bir kesimin uğraşı olmamalı sanat. Bu nedenle Mersin’nde başlayan Arnica Art Land Sanat Çalıştayı yolculuğunun bu yılki durağı Bayburt oldu. Çalıştayı, uluslararası alanda prestijli müzecilik ödüllerine layık görülen, Bayburt’un sahip olduğu kültürel zenginliğin derinliğini görülür hale getirdiği vurgulanan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nde yaptık. Kenan Bey ile uzun yıllara dayalı tanışıklığımız sanat yoluyla da perçinlendi.
Dokuma alanında Türkiye’nin adını dünyaya duyuran Fırat Neziroğlu ile yollarınız nasıl kesişti?
Fırat Bey’i elbette tanıyordum. Dokuma sanatındaki başarılarıyla gurur duyuyoruz. İmtiyaz sahibi olmaktan büyük mutluluk duyduğum üç ayda bir okuyucuya ulaşan İthaf Sanat dergisi için kendisiyle söyleşi yaptığımızda da yüz yüze görüşme fırsatı buldum. Ardından da sık sık görüştük, tasarımlarını giymekten çok keyif alıyorum. Küratörümüz olduğu için de çok mutluyum.
Art Land’in sanatçılarını seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Sanatçı seçimi tamamen Fırat Bey tarafından yapılıyor. Ancak genel anlamda şunu ifade edebilirim. Sanatın farklı dallarından, farklı kuşaklardan, çeşitli teknikleri kullanan sanatçılar bir araya geliyor.
3.sünü geride bıraktığınız Arnica Art Land ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Çok güzel geri bildirimler alıyoruz. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Arnica markası için sanat çok önemli bir kavram, sanatı ve sanatçıları desteklemeye devam edeceğiz.
Bayburt’ta üretilen Arnica Art Land’in eserleri Mersin ve İstanbul’da izleyiciyle ne zaman ve hangi mekanlarda izleyiciyle buluşacak?
Kasım ayında Mersin’de, aralıkta da İstanbul’da sergiler açacağız. Tarih ve yer bilgilerini yine sizlerin aracılığıyla sanatseverlere ulaştıracağız.
Eklemek istedikleriniz...
Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederim. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı, akademik çıktısı da olan bu yönüyle ülkemizin sanat atmosferinde kalıcı etkiler bırakan bir etkinlik olacak. Sizlerin değerli katkılarıyla da geniş kitlelere ulaşacağız.