Şehirdeki özel adresler
İstanbul’da sanat, tasarım ve zanaati bir araya getiren dört çok özel adresi ziyaret ettik. Şehrin tarihini ve kültürel dokusunu hissettiren semtlerde bulunan bu adresler yepyeni tasarım anlayışlarını ve eskinin kıymetli parçalarını barındırıyorlar.
Geçmişin kokusu
AYŞE ORBERK
Keyifli bir sonbahar günü ilk durak olarak Çukurcuma’dayız.İstanbul’un antika bölgesi olarak bilinen semtteyiz. Turnacıbaşı Caddesi No: 51’deki üç katlı antika mağazasının kapısını çalıyoruz. İçeride mağaza sahibinin zarif ve kıymetli antika seçkisini barındıran şık bir dünyaya konuk oluyoruz. Burası Ayşe Orberk’in kendi stilni, iç dünyasını ve beğenilerini paylaştığı antikacısı. Ne zaman uğrasak loş ve romantik bir atmosfer, mis gibi taze çiçekler, zevkli sunumlar ve misafirperver bir yaklaşım var. Üstelik mekanda bulunan her bir parça samimi bir ev hissiyatinda karşımıza çıkıyor. Kışın ise yanan şöminenin keyfi paha biçilmez… Ayşe Orberk ile tanışmak ve sohbet etmek de büyük şans! Çukurcuma ziyaretlerine elbette doyum olmaz diyerek semtin diğer antikacılarını da gezmek üzere yolumuza devam ediyoruz.
Onaltı senedir Çukurcuma’da hizmet veren Ayşe Orberk, yüz yıllık bir eski Beyoğlu binasında konumlanıyor. Mağazanın her katı kıymetli antikalarla dolu olmasının yanı sıra Orberk, aynı zamanda dekorasyon hizmeti de veriyor.
Doğaya dönüş
NAYA STUDIO
Boğaz hattında yürüyüş yaparken ziyaretimizi Kuruçeşme Caddesi No: 25’te geçen sene açılan Naya Studio’ya yapıyoruz. Naya; güzelliğe önem veren, modern lüksün minimal ve sade olduğuna inanan bir marka. Felsefesi ise sadelik, kalite ve usta işçiliğe dayanıyor. MAS Mimarlık tarafından tasarlanan mağaza, satın alma odaklı bir mağaza kimliğinden uzak, ziyaretçilerin vakit geçirirken ağırlanmasını sağlayacak ikram imkanları da içeren, zaman içinde eklenecek ürün ve etkinliklere yönelik esnek ve çok yönlü bir mimari kurgu sunuyor. Minimal dekorasyonuyla dikkat çeken mağazada zarif teşhir üniteleriyle sunulan Naya ürünleri arasında Ümit Can Gören, Kadir Ertürk ve Seramik.K seramikleri, cam objeler, mumlar, kitaplar, bitkiler, çeşitli saksı ve vazolar bulunuyor. Ayrıca, yüksek kalitede İtalyan ipliklerinden tasarlanmış giysilerle beraber tüm ürünler mağaza sahiplerinin hayallerini ve vizyonlarını yansıtıyor. Mağaza duvarlarına asılı Erol Akyavaş’ın siyah-beyaz ağaç fotoğrafları da adeta Naya felsefesiyle bütünleşmiş gibi…
Naya ismi, mağaza sahipleri Nazlı ve Yasemin Çarmıklı kız kardeşlerden geliyor. Sıkıştırılmış toprak kaidelerin üzerindeki seramiklerin heykelsi duruşları olup içlerine mum döktürülmüş. Fotoğraflar Erol Akyavaş’a ait.
Mağazanın arka tarafındaki bölüm hem çalışma, hem de ağırlama alanı. Masif ahşap raarda kitaplar, mumlar ve dekoratif bazı objeler var. Arkada bahçeye açılan geniş bir pivot kapı, doğayı iç mekanın bir parçası gibi hisseiren özgün bir mimari deneyim yaratıyor. Sandalyeler ve teşhir askıları ham metal dokularda olup sağ üst duvara Osman Dinç eserleri asılmış. Her alanın teşhir ünitelerinin farklı bir malzeme tercihi ile tanımlandığı, arka bahçeden sokağa uzanan mekansal kurgu görülüyor. Ahşap üzerindeki seramikler Ümit Can Gören’e ait.
Kendi yolunu bulmuş ve çizgisini yaratmış tasarımcıların bir araya geldiği bir mağaza; Cihangir’deki Dükkân… Yaklaşık 50m2 ve girişteki antre bölümünden sonra uzun bir koridorla ana iki bölüme açılıyor. Ana bölümlerden biri Cihangir’in gizli bahçelerinden birine bakıyor. Mağazaya süzülen çok keyii bir doğal ışık var ve ürünlere odaklandığınız sade bir mekan tasarımı uygulanmış. Beyaz beton raar mekanla bütünleştirip ürünleri öne çıkarıyor. Hemen hemen her şeyi Handan Özbek ve Tülin Bozüyük birlikte tasarlamışlar. Sadece raarı tasarlarken endüstri ürünleri tasarımcısı arkadaşları Kerem Güvenç’in desteğini almışlar. Kuşlu heykel Pınar Yeğin’e; seramik tabaklar, bardaklar, kaşıklar Tülin Bozüyük’e aitler.
Samimi tasarımlar
CİHANGİR’DEKİ DÜKKAN
Cihangir’deki Dükkân, pandemide kapılarını açan yeni bir mekan. Tülin Bozüyük ve Handan Özbek ortaklığıyla açılan mağazada öncelikle kendi sevdikleri, mümkün olduğunca elde üretilen, birbirine benzemeyen tasarımlar bir araya getirilmiş. Burada sınırlar yok, her şey özgün, hayal gücü ve yaratıcılık ön planda… İlk etapta 16 tasarımcı arkadaşları ile yola çıkmışlar. Seramik, cam, ahşap, tekstil ürünleri, bitkiler ve çeşitli tablolar raflarda ve duvarlarda yer alıyor. Handan Özbek, kendi markası Erika için beton saksılar yapıyor, boyuyor ve içlerine gözü gibi baktığı bitkileri yerleştiriyor. Tülin Bozüyük ise seramik markası Touline ile her yerde… Ayrıca, Rumisu’nun kurucu ortaklarından Pınar Yeğin’in heykelleri ve illüstrasyonları, Tunga Abi’nin ahşap oymaları, Başak Boztepe Gorbon’un Jubelle markası giysileri, İlknur Vela’nın Tülin Bozüyük ile çocuklar için el örgüsü ürettiği Moniku markası, Nauna Linen’ın baskı tekstilleri ve antika koleksiyonu, Studio Sahil Rezzan Hasoğlu’nun cam tasarımları, Jennifer Mckee Design’ın tekstil tasarımları, Tulu Textiles’ın dekoratif objeleri, Lika Pottery ile Blu Ceramics ve Sinem Çelik ile sürdürülebilirlik teması ile başlatılmış el dokuması tekstil markası Leya’nın ürünleri, bu eşsiz mağazanın ürün gamını oluşturuyor. Cihangir Kumrulu Yokuşu No: 3’te konumlanan mağazayı ilk fırsatta ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Renge davet
A DAY OF DESIGN
Son durak olarak Teşvikiye Abdi İpekçi Caddesi No: 53’ün birinci katında yer alan A Day of Design’ı ziyaret ediyoruz. 20 yıla yaklaşan tecrübesiyle hizmet veren A Day of Design, tanınmış firmaları ve ünlü duvar kağıdı markası De Gournay’in yaratıcı tasarımları ile konforu yaşam alanınızın her köşesinde hissedeceğiniz bir atmosfere dönüştürüyor. Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinden gelen Dedar, Loro Piana, Jim Thompson, Pierre Frey, Braquenie, Boussac, Lelievre, C&C, Fortuny ve Fadini Borghi gibi birçok kumaş markası, A Day of Design’ın ürün yelpazesini oluşturuyor. A Day of Design aynı zamanda dekoratör Ebru Mengenecioğlu ve iç mimar Mehmet Yücebaşoğlu yönetiminde kişiye ve firmalara özel iç dekorasyon, danışmanlık ve uygulama hizmeti sunuyor.
Ebru Mengenecioğlu ve Mehmet Yücebaşoğlu ortaklığındaki A Day of Design’da çeşitli yabancı markaların kumaş seçkileri var. Ayrıca, Türkiye mümessili oldukları De Gournay duvar kağıtları, tamamen kişiye özel el boyaması yapılıyor. İster tek bir panel, ister bütün duvarı kaplayacak kadar panel alabilirsiniz. Yeni çıkan De Gournay kitabı da özel bir arşiv niteliğinde. A Day of Design özel imalatı abajurların önündeki ve bambu koltukların arkasındaki akrilik resimler Rana Korgül’e ait.
Yazı & Fotoğraf RANA KORGÜL