Yeni bir yıl, yeni bir bakış açısı demek! Sergi, kitap, konser, seminer, workshop programlarınızı yapmak için sayfalarımızı çevirmeye başlayabilirsiniz.
BODRUM’DA SANAT
Ali Atmaca, Fransa, İtalya, Japonya, Kanada, Singapur ve ABD, Nice Modern sanatlar Müzesi ve Antibes’deki Picasso Müzesi başta olmak üzere birçok ülkedeki özel koleksiyonlarda eserleri bulunan bir sanatçı. Yaratıcılığının arttığını ve kendini bulduğunu söylediği Bodrum’da yaşıyor. Eserlerinde çoğunlukla kadın figürlerine yer veren sanatçı bunun sebebinin çocukluğundan beri bu ülkede kadınlara hak edilen değerin verilmemesi ve kadınlara karşı olan duyarlılığı ve saygısı ile açıklıyor: “Bu dünyada iyi şeyler olacaksa bunlar kadınların öncülüğünde olacaktır.” 30 Ocak tarihine kadar devam edecek sergisiyle sayfalarımızın konuğu. Bodrum Karaincir Koyu’nun toplamda 500 metrelik bir sahili var ve 150 metresi La Blanche Suites projesi içerisinde yer alan La Mer Beach’e ait. Kapılarını geçtiğimiz yıl misafirlerine açan La Mer Beach ise aralık ayından itibaren tüm yıl boyunca sanatseverlerin buluşma noktası haline geldi. Beach içerisinde restore edilen Taş Ev, Ali Atmaca sergisiyle ilk sergi açılışını yapıyor şimdi. La Mer Beach’te her ay farklı sanatçıların sergisini gezme fırsatı bulabilecek, birbirinden lezzetli Starbucks kahvelerinin veya Taş Ev’in özel kavından seçebileceğiniz şarapların ve eşsiz yemeklerin tadına varabileceksiniz. Denize sıfır konumuyla huzur ve sakinlik vadeden La Mer Beach, sanata ve sanatçıya verdiği değerle Bodrum’un sanat merkezlerinden biri olma yolunda oldukça iddialı.
ÇEŞİTLİLİKLE DUYGU AKTARIMI
“Yapay nesnelerle doğal nesneler arasındaki ayrım herkesçe çok açık ve belirli görülür. Ancak bu yargılar kesinlikle nesnel değildir. Fiziksel güçlerin amaçsız etkileri sonucunda ortaya çıkan doğal nesnelere karşılık, tasarılı ve bilinçli bir eylemin ürünü olan yapay nesnelerin özellikleri, nesnel ve genel ölçütlere göre gerçekten tanımlanabilir mi? Canlı ve cansız ayrımının bulanık olduğunu ve canlılığın cansızlıktan meydana geldiğini söylemek mümkün mü?” Bu sözlerin sahibi sanatçı Merve Morkoç. “Evet Canlı, Hayır değil.” İsimli sergisiyle çalışmalarını çok boyutlu bir zemine taşıyan sanatçının resim, heykel, enstalasyon, fotoğraf, video ve performansı içeren çok disiplinli üretim sürecini aktardığı kişisel sergisi 15 Ocak tarihine kadar UP Art Project’in ilk sergi projesi olarak Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nda izleyiciyle buluşuyor. Özgür üretim sürecinin yansıması olan çok disiplinli üretiminde, heykel ve enstalasyon hazırlıklarına ileri-dönüşümü ve malzeme deneylerini de aktarıyor. Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nda ziyaretçilerini bekliyor.

KADIN FİLMLERİ SEÇKİSİ
Çiğdem Simavi hâmiliğinde ve Ünlü & Co sponsorluğunda düzenlenen, Deniz Artun’un küratörlüğünde gerçekleşen Ben-Sen-Onlar: Sanatçı Kadınların Yüzyılı sergisi yaklaşık 1850–1950 arasında Türkiye’de yaşamış ve yaratmış sanatçı kadınların eserlerinden bir seçkiye yer veriyor. Meşher’in üç katında gerçekleşen sergide, 117 sanatçıdan 232 eser yer alıyor. “Ben-Sen-Onlar” sergisi, ismini Şükran Aziz’in sergideki bir eserinden alıyor. Sergi, çoğunluğu “ben”leşememiş ve dolayısıyla sanat tarihi tarafından kaydedilmemiş kadınları tek tek fark etmenin yanı sıra, kolektif bir “biz”in oluşabilme koşullarını da araştırıyor. Aynı zamanda Meşher bu sergi ile, Türkiye’den çağdaş sanatçı kadınları köklerini keşfetmeye davet ediyor. Küratör Deniz Artun, serginin her bir kadının hatta her bir eserin alternatif tarihler kurabileceği “biz”e bir çağrı olduğunu belirtiyor. Seçkideki filmler, 30 günlük MUBI deneme süresi ile 31 Mart’a kadar https://mubi.com/mesher adresinden “Ben-Sen-Onlar” kodu ile giriş yapılarak seyredilebiliyor.

ATÖLYELERİ TAKİPTE
Pera Müzesi Öğrenme Programları, “İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm!” sergisine paralel olarak “Bir Zamanlar Bizans” başlıklı programı sanatseverlerle buluşturuyor. Uzman eğitmenlerin ve sanatçıların katılımıyla düzenlenen atölyeler farklı yaş gruplarına sesleniyor, yaratıcı yazarlıktan aromaterapiye, illüstrasyon ve karikatür çiziminden kağıttan mozaik yapımına, geniş bir yelpaze oluşturuyor. “Bir Zamanlar Bizans” isimli program, 4 Mart’a kadar Zoom Meeting uygulaması üzerinden devam ediyor. Biletler Biletix’te.

ATATÜRK’ÜN ÖYKÜSÜ
Bu kitapta Mustafa Kemal Atatürk, kadim dostu ve sadık yaveri Salih Bozok’un gözünden anlatılıyor. Hem yetişkinlerin hem de çocukların büyük bir keyifle okuyacağı bu tarihsel kitapta Livaneli’nin anlatımına Ergün Gündüz’ün çizimleri eşlik ediyor. Salih Bozok ve Mustafa Kemal Atatürk çocukluk çağında, henüz altı yaşında Selanik’te tanışıyor. İki dostun bağları çocukluktan itibaren hiç kopmuyor ve ömürlük bir hikâyeye dönüşüyor. Bu hikâyeye usta edebiyatçı Zülfü Livaneli’nin kalemi ve Ergün Gündüz’ün çizimleri can veriyor. İnkılâp Kitabevi etiketiyle raflarda yer alan Arkadaşıma Veda, Mustafa Kemal Atatürk’ün okul hayatını, aile ilişkilerini, askeri ve siyasi dehasını merak eden her yaştan okur için muhteşem bir anlatı sunuyor.

SEÇİLMİŞ CEHALET
Kurulduğu günden itibaren çağdaş sanat dinamiğini hareketlendiren, bu alanındaki çalışmaları teşvik eden ve sanatçılara destek olan Akbank Sanat, 12 Şubat’a kadar Seçilmiş Cehalet: Bilgi ve Bilmek İstemediğimiz Şeyler Üzerine” sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Ekmel Ertan’ın üstlendiği serginin katılımcıları Morehshin Allahyari, Soheila Golestani, Mary Maggic, Jennifer Lyn Morone, Christoph Wachter & Mathias Jud, Pınar Yoldaş’ın eserlerinin yanı sıra Tansu Açık, Zeynep Direk, Pascal Gielen, Güven Güzeldere, Anıl K. Jain, Ömer Madra, Renata Salecl ve Ebru Yetişkin. Ekmel Ertan; “Bilgi ve bilmek istemediğimiz şeyler üzerine kurguladığımız bu sergi yedi sanat işi ile sekiz video-konuşmadan oluşuyor. Sergide yer alan sanat işleri ve video-konuşmalar geniş bir çerçevede bilginin doğasına, bilmemeyi seçtiğimiz konulara ve bu seçimin nedenlerine değiniyor” diye özetliyor.

HERKESİN ÇIPLAKLIĞI
Eski radyocu ve televizyoncu Elif Şakar, ilk kitabıyla karşınızda. Türkiye’nin ilk özel radyosu Genç Radyo’yu kuran yazar, kendini bildi bileli yazıya olan aşkını artık okurlarıyla buluşturuyor. “Bu kalpsiz şehre yakışmayacak kadar güneşli bir aralık sabahıydı. Şehir kalpsiz olduğu kadar yüzsüzdü de. Yeni bir cana kıymış olmasına rağmen neredeyse huzurlu denebilecek bir ritimle, telaşsızca tıkır tıkır işliyordu. Bu sabah kim bilir kaç farklı semtinde ne gösterişli cinayetler işlenmişti…” Hem sürükleyici hem de duygulandıran bir roman Herkes Çıplak, baskıların arasında sıkışıp kalan bir kadının hikayesine ortak oluyor. İnkılâp Kitabevi etiketiyle kısa zamanda ilk baskısını bitirdi bile.
BİR ARADA DÜŞÜNEBİLMEK
Sanatçı Engin Beyaz’ın “Sanal Kütüphane” adlı kişisel sergisi 15 Ocak ile 03 Şubat tarihleri arasında Galeri Diani’de. Engin Beyaz, bulunduğu ortama toplumsal açmazlara kendine özgü bakışıyla sanat üretme çabasında olan bir sanatçı. İstanbul öncesi yaşadığı ortam gereği daha çok topluma açık kalabalıkların kullandığı mekanları sergi alanı olarak seçmiş böylece yaptığı yerleştirmelere toplumu ve izleyiciyi de dahil etmeyi çok önemsiyor. Yalın gibi görünen işleri hayatın ince yerlerine dokunarak toplumda farkındalık yaratma çabası içinde. Sanatçı Engin Beyaz’ın doğu ile batı, geleneksel ile çağdaş, ütopya ile distopyayı bir arada kullandığı, çağdaş malzemeler ve teknikle ürettiği eserlerini Galeri Diani’de görebilirsiniz.
