Aykırı dışavurumlar
İlkokul döneminde ailesinin gösterdiği ilgi ile doğru orantılı bir şekilde başlayan ve şimdilerde çarpıcı ve heyecanlandıran tarzıyla yurtdışına açılan Sanatçı Ali Topaloğlu, bakış açısında sistemin sunduğunun dışında olabilmeyi merkez alıyor.
Farklı ve cesur bir çizginiz var. Üniversite yıllarında mı şekillendi bu tema?
Bu lisans eğitimimden bağımsız olarak okuduklarım ile şekillenen bir şey. Üniversite sürecimde verilen eğitimin büyük bir kısmı rahatsızlık getirdi diyebilirim; bu çizgiyi yakalamak adına büyük bir açlıkla hocalarımızın gözüne bakıp “Evet hocam şimdi ne yapmalıyım, şimdi neyi denemeliyim” gibi soruların cevabının o eğitimcilerde bulunmadığını erken fark etmiş olabilirim. İşlerimde görünen aykırı dışavurumun içinde bu rahatsızlıklar da barınıyordur elbet.
Bir koleksiyondan söz edebiliriz. Bu koleksiyon bize ne anlatıyor?
Açıkçası belirli bir koleksiyondan söz edemem. Bir fikir veya teknik temelinde devamlı iş üretmek, şu an sahip olduğum keyifli çalışma disiplinimi bozabilir. Fakat zaman içerisinde çalışmalarımın bütününe baktığımızda bilinçli yapılmamış bir koleksiyon oluşturabileceğimizi söyleyebilirim. Bir süredir siyah temel üzerine yaptığım çalışmalar zamanla beyaz bir zemine dönüşebilir ve siyah temelli çalışmalar bir koleksiyon oluşturabilir. Bu spontane bakış sonucu oluşan süreç daha anlamlı bir bütün oluşturuyor gibi hissediyorum. Sadece benim için değil bir sanatçının zaman içinde değişen sanat görüşünü koleksiyonlaştırmak ve süreci görebilmek, sanatçıya yaptığı işten ayrı olarak o güne kadar yaşadıklarıyla da ilgili olmak demek.
Çalışmalarınızda kullandığınız ortak bir dil, malzeme, teknik var mı?
Genellikle yağlı boya, akrilik ve marker kullanıyorum ve kesinlikle bunlarla sınırlı olmuyor. Kompozisyona bağlı baskı teknikleri ve zaman içinde öğrendiğim, öğreneceğim yeni teknikler çalışmamı oluşturmamdaki yardımcılarım oluyor. Bu malzemeleri kendi içlerinde uyumlu, diğerleri ile karıştırıldığında tezatlık gösterecek şekilde kullanıyorum. Çalışmanın içeriğinde bölüm bölüm üzerinde durduğum konularda bu tezatlıkta oluyor. Sonuçta çıkan işte de birbirinden bağımsız renkler teknikler ve konuların birbiri ile uyumunu seyrediyoruz. Belirli dönemlere, akımlara ait unsurlar ve boyama şeklinin daha pop renkler ve çizimler ile sağladığı uyumu gösteriyorum.
Çalışmalarınızın yurtdışında da yansımalarını görmek mümkün. Bu konudan biraz bahseder misiniz?
Geçtiğimiz yıl Los Angeles’da bir projeye davet edildim. Yeni kurulan bir platform ve ilk dahil olan isimlerden biriydim. İşlerimin başka kültürlerce izlenmesi ve dönüşleri güzel bir tecrübeydi.
Türkiye’de yakın zamanda sizi görebileceğimiz bir sergi var mı?
Şu anda Artsa Consultancy ile çalışmaktayım. Ürettiğim çalışmalar orada sergilenmekte. Sergi için hazırlık sürecim devam ediyor, çalışmalar bitince kendi sosyal medya hesabımdan ve Artsa Consultancy’nin sosyal medya mecralarından duyurularımızı yapıyor oluruz.